The Imitation Game: Enigma || Yapay Oyun
22:01
Herkese merhaba!
Bugün günlerden Cuma, ben de dolayısıyla blog konusu olarak bir film önerisinde bulunmayı düşündüm. Fazlasıyla beğendiğim filmi de henüz izlemişken unutmadan hakkındaki düşüncelerimi paylaşayım dedim. Filmimiz, Yapay Oyun ya da orijinal ismiyle The Imitation Game: Enigma.
Daha başlamadan bu afişiyle, oyuncularıyla beni kazanan bu filmin IMDb puanı 8.2 ayrıca 8 Oscar dalında da aday gösterildi. Konusu da benim mesleki açıdan -bilmeyenler için, bilgisayar mühendisliği son sınıf öğrencisiyim- çok değer verdiğim bir insanın hayatı ve başarılarıyla ilgili olunca 'Ben bu filmi mutlaka izlemeliyim,' dedim ve izledim.
Alan Turing. Bilgisayar dünyasının, yapay zeka camiasının babası. Yaşadığı çağdan ötesini düşünebilen bu İngiliz matematikçi, II. Dünya Savaşı sırasında Almanların şifreli mesajlaşmak için kullandıkları Enigma adlı makineyi çözmeye, mesajları deşifre etmeye çalışıyor. Film süresince, çocukluk döneminden kesitlere yer veriliyor ve en çok ilgimi çeken noktalardan biri de, üç farklı zamana ait olaylar, karışık bir kurguyla sunuluyor. Filmin başlangıcında Alan Turing, bir dedektif/polis tarafından yakalanmış ve sorguya çekilmektedir. Acaba niye çekilmiş, ne suç işlemiş; bunları merak ediyorsanız, hafif dramatik biyografi filmlerini de seviyorsanız ve tabii ki benim gibi İngiliz aksanını ayrı bir şevkle dinlemek istiyorsanız buyrun, fragmanına bir göz atın.
Çoktan izlemiş olanlarınız varsa ya da bu yazıyı okuduktan sonra izlemeye karar verip izlediyseniz, siz neler düşündünüz, beğendiniz mi, lütfen yorumlarını esirgemeyin. Sağlıklı ve mutlu kalın. İyi haftasonları!
-M.
0 yorum